İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder? (Kıyâme 75 / 36)
Şüphesiz ki münafıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara hiçbir yardımcı da bulamazsın (Nisâ 4 / 145).
Biliniz ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur. (Ra‘d 13 / 28
Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever. (Bakara 2 / 222).
Sevdiğin kimseyi ölçülü sev, zira bir gün ondan nefret edebilirsin. Kızdığın kimseye de ölçülü kız, zira bir gün onu sevebilirsin. (Tirmizi, Birr, 60)
Hiç kimse, bir başkasına fâsık veya kâfir demesin. Şayet itham altında bırakılan kişide bu sıfatlar yoksa, o söz onu söyleyene döner. (Buhârî, Edeb 44)
Her canlıya yapılan iyilikte bir sevap vardır. (Buhârî, Müsâkât, 9)
Allah’a yönelen, O’na ortak koşmayan kimseler (olun). Kim Allah’a ortak koşarsa, sanki gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgâr onu uzak bir yere sürüklüyor gibidir (Hac 22 / 31).
De ki: Göktekiler ve yerdekiler gaybı bilemezler, ancak Allah bilir. Onlar öldükten sonra ne zaman diriltileceklerinin de farkında değildirler (Neml 27 / 65).
Gerçek şu ki; şeytanın, inanan ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimseler üzerinde bir hâkimiyeti yoktur. Şeytanın hâkimiyeti, sadece onu dost edinenler ve Allah’a ortak koşanlar üzerindedir (Nahl 16 / 99-100)
İnsanların arasını bozmak için laf götürüp getiren kimse cennete giremez. (Buhâri, Edeb, 50)
Müminler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. Onlar ki namazlarında derin saygı içindedirler. Onlar ki faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler (Mü’minûn 23 / 1-3)
Allah, size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir (Nisâ 4 / 58)
İslâm’da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayırılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey noksanlaşmaz. (Müslim, Zekât 69. Ayrıca bk. Nesâî, Zekât 64)
Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü söz (veren sözünden) sorumludur (İsrâ 17 / 34)